20 Haziran 2011 Pazartesi

O'nun

Dalyan’da bir Haziran günü…

Çeşme’de esen rüzgâr; karada enerji tribünlerini çevirirken, sahilde yelkenleri şişirip denizi kabartıyor. Sahilde taşlık kesime kurulu platformda sert rüzgâra rağmen güneşe karşı oturmuş; dalgaların sahile vururken çıkardığı o huzur verici hışırtılı, dalgalanan bayrakların çıkardığı patırtılı seslere kulak kabartıyorum.

Ne gariptir ki; bu rüzgârda bile havadaki martı hiç savrulmadan ufak kanat hareketleri ile havada asılı kalıp istediği hareketi yapabiliyorken, neden düşünceler beynimde hapsolmuyor? Girdaba kapılmış bilinmeze doğru yol alıyorken düşüncelerim; dalgalar vuruyor sahile ardı ardına, köpük köpük oluyor sahil.

Yine ne gariptir ki; aklımdan savrulmayan bir tek O. Her dalganın sahile vuruşunda O’nun kokusu, her savrulan düşünceme karşın aklımda tutunan yine O. Dalgalanan bayrak değil, O’nun saçı; köpüren dalga değil, O’nun neşesi.

Güneş denizden batarken platformda oturmuş ufkun kızıllığını, uzak dağların sislere bürünmüş zirvelerini gözlüyorum. Güneşin vurduğu denizde dalgalar ışıl ışıl parlarken ben, Dalyan’da oturmuş O’nu hayal ediyorum.

5 Haziran 2011 Pazar

2006 İtalya...6.Bölüm: Roma

İtalya



Roma aşk şehri. Tesadüf bu ya tersten okununca Amor, yani aşk oluyor Roma'nın adı birden bire. Her yıl 50 milyondan fazla turiste ev sahipliği yapan İtalya'nın kuşkusuz en önemli turizm kenti ve baş şehri Roma. Her yanında dantel gibi süslenmiş bu şehrin her caddesi farklı bir dönemi, her antik yapısı farklı bir hikayeyi anlatır size.

Floransa'dan aldığımız kahvaltı ile otelimizden ayrıldık. Roma'ya vardığımızda öğle üzeriydi. Bazen otobüsümüzden inerek, bazen otobüsümüzde Roma'nın belli başlı noktalarını tanıdıktan sonra konaklayacağımız Roma merkezindeki otelimize yerleştik. Otelimiz Termini Ana Metro / Tren İstasyonuna 150 metre mesafede, Via Cavour üzerinde Hotel Massimo D'Azeglio oldukça eski bir yapı. Öyleki yer döşemeleri ,eğer 2006'dan bu yana revizyon görmediyse, tahta ve banyosu neredeyse odadan daha büyüktü. Ayrıca her metro geçişinde hafiften titrediğinizi hissedebilirsiniz!  Ancak hem metroya, hem de Roma'nın önemli tarihi turistik merkezlerine yürüyüş mesafesinde olması, ki Collesium'a 1,500 metre olmasına rağmen yola açılan birçok sokakta eski Roma'nın tadını alabileceğiniz gerek mimari gerekse anıtsal objeler mutlaka gözünüze çarpıyor, çok büyük avantajdı.
Yeri gelmişken katıldığımız tur 7 gece 8 gün idi ve bunun 2 gece konaklaması Roma'da geçti. Benim tavsiyem Roma'ya ayrı gitmeli ve en az 3 gece konaklamalı kalmalı; zira Roma merkezindeki tarihi yerlere 1 gün, Tiber Nehri ve Vatikan'a 1 gün, Pompei'ye giderseniz yine 1 günü mutlaka ayırmanız gerekiyor.

Venedik Meydanı (Piazza Venezia) ve II.Vittorio Emanuella  Anıtı
İtalya'nın ilk kralı olan II. Vittorio Emanuella 'nın bir heykeli Piazza Venezia'da yer alır. Buraya Venedik Meydanı denmesinin nedeni meydanın her iki yanında alan Venedik tarzı yapılardandır. Ayrıca arka tarafta bulunan yapının üzerinde bulunan kabartmalar İtalya'nın temelinde bulunan çalışmayı ve sevgiyi temsil etmektedir.

La Fontana di Trevi
La Fontana di Trevi; Aşk Çeşmesi olarak adlandırılmasına rağmen gerçek adı Üçyol Çeşmesi'dir. Aşıklar burada çeşmeye sırtlarını dönerekten havuza para atarlar ve dilek dilerler. Roma'nın en büyük gelir kaynaklarından biridir, zira her hafta belediye buradaki paraları toplayarak kasasına koymaktadır!


Colesseo (Colosseum); bir amfitiyatro ve arenadır. Vespasianus tarafından M.Ö.72 yılında yapımına başlanmış, M.Ö. 80 yılında Titus tarafından inşası bitirilmiştir. Colesseo devasa demektir. Ancak buradaki devasa kelimesi yapıdan değil, zamanında yanında bulunan 5. Roma İmparatoru Nero'nun devasa heykelinden kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı Roma İmparatorluğu'nun en büyük arenasına Kolezyum denmiştir.

BUMERANG üyesi

Bumerang - Yazarkafe