İtalya
Floransa Rönesans'ın ve Michelangelo'nun dantel gibi süslediği şehir. Leonardo da vinci ve Dante gibi sanatçıların eserleri de Arno Nehri kıyısına kurulmuş olan Floransa'yı süslemekte. Floransa'nın en önemli ailelerinden Medici ailesinin siyasi ve maddi etkinliğinde (13.yy ve 17.yy arasında,) Floransa; kültür ve ekonomik alanda gelişerek Avrupa Rönesansında önemli bir yere oturmuştur. Venedik'i arkada bırakarak 280 km. uzaktaki Floransa'ya, Pisa turunu da gerçekleştirdikten sonra akşamüstü varıyoruz. Oldukça eski bir binadan otele dönüştürülen otelimize yerleşiyor ve kendimizi hemen Floransa sokaklarına atıyoruz. Eski şehrin sokakları dar ve kalabalık. Arabalar sokak üstüne park edilmiş. Yürürken "İstanbul" adlı bir Türk kebapçının önünden geçiyoruz. İçerdekilere merhaba diyoruz. Yemek davetlerini kabul etmiyoruz. Zira akşam Duomo etrafındaki restoranların birinde topluca Floransa bifteği yiyeceğiz. Otelden sadece 10 dakika sonra kendimizi Santa Maria del Fiore katedraline önünde buluyoruz. Katedral önü kalabalık mı kalabalık. Ayrıca bulunduğu alan o kadar dar ve katedral o kadar devasa ki, katedrali fotoğraf kadrajına sığdıramıyoruz. 1296 yılında Arnolfo di Cambio'nun yapımına başladığı ve 1436 yılında Filippo Brunelleschi tarafından bitirilen Katedralin yapımında, İtalyan bayrağının renklerini simgeleyen; geometrik desenli beyaz (Carrara'dan), kırmızı (Siena'dan) ve yeşil (Prato'dan) mermerler kullanılmış.
Katedralin hemen karşısındaki San Giovanni Vaftizhanesi 'nin bronz kapıları Lorenzo Ghiberti'nin eseridir ve Michelangelo tarafından Rönesansın başlangıcı olarak gösterildiğinden "Cennetin Kapıları" olarakta adlandırılır.
Katedralin hemen yanındaki çan kulesi katedralden bağımsız inşa edilmiştir. 1334 yılında Giotto di Bondone'nun başladığı çan kulesi ,1359 yılında Francesco Talenti tarafından bitirildiğinde 85 m. yüksekliğe ulaşmıştır. Yapımının uzun sürmesi, kulenin değişik dönemlerin izlerini taşımasına neden olmuştur.
Katedralin hemen karşısındaki San Giovanni Vaftizhanesi 'nin bronz kapıları Lorenzo Ghiberti'nin eseridir ve Michelangelo tarafından Rönesansın başlangıcı olarak gösterildiğinden "Cennetin Kapıları" olarakta adlandırılır.
Katedralin hemen yanındaki çan kulesi katedralden bağımsız inşa edilmiştir. 1334 yılında Giotto di Bondone'nun başladığı çan kulesi ,1359 yılında Francesco Talenti tarafından bitirildiğinde 85 m. yüksekliğe ulaşmıştır. Yapımının uzun sürmesi, kulenin değişik dönemlerin izlerini taşımasına neden olmuştur.
Floransa'ya gelipte; dünyanın en eski ve ünlü sanat müzelerinden biri olan, zamanında Medici Ailesinin yönetim merkezi daha sonra da ailenin sanat kolleksiyonlarının sergilendiği Uffizi Müzesini gezmemek olmazdı.
Haliyle burası popüler olunca aynı güne bilet bulamadık, saatte akşama yaklaşıyordu. Ertesi güne 15:15-15:30 girişine bilet bulabildik. Kişi başı 12,5€. Bilet gişesinin camında giriş saatlerini gösteren tablodan yer varsa istediğiniz zamana randevu ile girebiliyorsunuz. Bileti aldım, istediğimde gideyim yok. Böylece, izdihamı da engellemiş oluyorlar. Ama yinede giriş sırasında mutlaka 40-50 kişi oluyor. saati geçirmemek lazım. İçeride foto çekimi yasak. Her odada ,ki eskiden buraları ofismiş -uffizi italyanca ofis demek-, köşe başlarına oturmuş görevliler var.
Yapı U şeklinde, iki katlı ve Arno Nehri kıyısında; gizli koridorlar vasıtası ile Ponte Vecchio üzerinden Arno Nehrini aşıp karşı taraftaki Pitti Sarayına geçilebiliyor.
İçerisi Rönesans'ın ihtişamına ev sahipliği yapıyor. Büstler, kılıçlar, kalkanlar ve tabii ki Giotto, Raphael, Pontormo, Titian, Leonardo da Vinci, Michelangelo, Boticelli gibi dönemin en ünlü ressamlarının 13.yy'dan 18.yy'a kadarki çalışmalarını görmek mümkün. Hatta gittiğimizde,Leonardo da Vinci'nin orjinal çizimleri ve el yazmalarını içeren eserleri ile ilgili bir sergi de vardı.
Eski Köprü "Ponte Vecchio" Floransa'yı ayıran Arno Nehri'nin en dar yerine kurulmuş. Burada yan yana kuyumcular ve hediyelik eşya satan birçok dükkan var.
Michalengelo Meydanı Floransa'yı tepeden seyredebileceğiniz ve harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir nokta.
Floransa foto slaytlarını umarım beğenirsiniz...
Haliyle burası popüler olunca aynı güne bilet bulamadık, saatte akşama yaklaşıyordu. Ertesi güne 15:15-15:30 girişine bilet bulabildik. Kişi başı 12,5€. Bilet gişesinin camında giriş saatlerini gösteren tablodan yer varsa istediğiniz zamana randevu ile girebiliyorsunuz. Bileti aldım, istediğimde gideyim yok. Böylece, izdihamı da engellemiş oluyorlar. Ama yinede giriş sırasında mutlaka 40-50 kişi oluyor. saati geçirmemek lazım. İçeride foto çekimi yasak. Her odada ,ki eskiden buraları ofismiş -uffizi italyanca ofis demek-, köşe başlarına oturmuş görevliler var.
Yapı U şeklinde, iki katlı ve Arno Nehri kıyısında; gizli koridorlar vasıtası ile Ponte Vecchio üzerinden Arno Nehrini aşıp karşı taraftaki Pitti Sarayına geçilebiliyor.
İçerisi Rönesans'ın ihtişamına ev sahipliği yapıyor. Büstler, kılıçlar, kalkanlar ve tabii ki Giotto, Raphael, Pontormo, Titian, Leonardo da Vinci, Michelangelo, Boticelli gibi dönemin en ünlü ressamlarının 13.yy'dan 18.yy'a kadarki çalışmalarını görmek mümkün. Hatta gittiğimizde,Leonardo da Vinci'nin orjinal çizimleri ve el yazmalarını içeren eserleri ile ilgili bir sergi de vardı.
Eski Köprü "Ponte Vecchio" Floransa'yı ayıran Arno Nehri'nin en dar yerine kurulmuş. Burada yan yana kuyumcular ve hediyelik eşya satan birçok dükkan var.
Michalengelo Meydanı Floransa'yı tepeden seyredebileceğiniz ve harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir nokta.
Floransa foto slaytlarını umarım beğenirsiniz...
Devam Edecek...5. Bölümde Siena'dayız...